Course Sentences/Turkish
Jump to navigation
Jump to search
🇹🇷 Türkçe 🇹🇷
New Tree
Unit 1: Talk about food and drinks, use common phrases
Unit 2: Describe things, talk about food
Unit 3: Use accusative case, describe animals
Unit 4: Form the plural, describe things
Unit 5: Say who something belongs to, talk about occupations
Unit 6: Use indirect objects, ask questions
Unit 7: Talk about places, use numbers
Unit 8: Discuss clothing, describe current actions
Unit 9: Tell time, use ablative case
Unit 10: Talk about colors, use dative case
Unit 11: Say what time it is, say where things are
Unit 12: Describe people, form complex sentences
Unit 13: Ask questions, describe family members
Use adverbs, Say what is not
- Ablam hep etek giyer.
- Annem bugün eve gelmiyor.
- Annem Türkçe bilmiyor.
- Aslında Emel çok fazla kahve içmiyor.
- At bugün et yemiyor.
- Atımız yine hasta.
- Avukat ondan daha aç.
- Balıklar bile hasta ama ben iyiyim.
- Bana göre bu adam yakışıklı.
- Bazen gazete okurum.
- Bazen portakal suyu içeriz.
- Bazen tuzlu çorba içer.
- Ben çoğunlukla etek giyerim.
- Benden büyük müsünüz?
- Ben genellikle etek giyerim.
- Benim için yeterince iyi değilsin.
- Beni neden istemiyorsunuz?
- Ben nadiren süt içerim.
- Ben ondan daha mutluyum.
- Bir kedim bile yok!
- Biz buradayız, gitmiyoruz.
- Bu elbiseyi almıyorum.
- Bu etek kesinlikle çok büyük.
- Bu ev gerçekten büyük.
- Bu ev kesinlikle çok küçük.
- Bu ev oldukça küçük.
- Bugün oldukça soğuk.
- Bu kedi süt içmiyor.
- Bunu onlar yapmıyor.
- Bu oteli istemiyorlar.
- Burası ağustosta oldukça sıcak.
- Bu yazarı sevmiyorum.
- Deniz hem mavi hem de yeşil.
- Duo bile burada.
- Duo hep burada.
- Emel benim en iyi öğrencim.
- En güzel
- En güzel baykuş Duo.
- En iyi hastane hangisi?
- En sıcak çay, benim çayım.
- Evet, ben bile işsizim.
- Fazla zamanım yok.
- Fil benden daha büyük.
- Güle güle, ben seninle gelmiyorum.
- Hayır, annem kız kardeşimi benden daha çok sevmiyor.
- Hayır, biz artık yemiyoruz.
- Hayır, kuşlar gazete yazmıyorlar.
- Henüz bir ev almıyoruz.
- Henüz gece değil.
- Henüz kar yağmıyor.
- Hiçbir şey bilmiyorsun, Jon Snow!
- Hiçbir şey görmüyorum.
- İşsizsin ama hala mutlusun.
- Kaplumbağalar tekrar geliyorlar.
- Kar yağmıyor.
- Kediler kesinlikle süt içer.
- Küçük çocuk henüz yürümüyor.
- Memurlar sık sık çay içer.
- Neden benimle gelmiyorsun?
- Neden hastaneye gitmiyorsun?
- Neden kumsalda yürümüyoruz?
- Neden o kitabı siz yazmıyorsunuz?
- neredeyse her gece
- neredeyse her gün
- neredeyse her hafta
- O çoğunlukla su içer.
- O, çoğunlukla su içer.
- O çoǧunlukla su içer.
- O genellikle tarih kitapları okur.
- Öğrencilerim çok iyi, özellikle Duo.
- Okula gitmiyorum.
- Ona göre şunlar çok iyi.
- Ondan daha iyi değilim.
- O portakalı istemiyorum.
- O, senden tam olarak ne istiyor?
- O yazar artık kitap yazmıyor.
- Özellikle kırmızı eteği istiyorum.
- Özellikle ne istiyorsun?
- Sadece kedim ve sen.
- Sadece sen!
- Sadece seni seviyorum.
- Sana o ceketi almıyorlar.
- Sen benden büyük müsün?
- Sen çoğunlukla Türkçe kitap okursun.
- Sen çok fazla koşuyorsun.
- Senden bile iyi.
- Senden daha güzel.
- Senden tam olarak ne istiyor?
- Sen genelde benden daha yorgunsun.
- Sen genellikle portakal suyu içersin.
- Seni hala seviyorum.
- Seni seviyorum ama sen görmüyorsun.
- Sık sık pasta yerler.
- Sık sık su içerim.
- Sonunda saat üç!
- Şu kadın hala yorgun.
- Su yeterince sicak değil.
- Tam olarak neredesin?
- Tam olarak ne yapıyor?
- Tekrar buraya gel.
- Tekrar doǧuya gidiyorlar.
- Yağmur yağmıyor, kar yağıyor.
- Yapmıyorum.
- Yeterince yağ var.
- Yine ben.
- Yine geliyoruz.
- Yine mi süt?
- Yürümüyor, koşuyor.
Old Tree
Basics
Phrases
Adj.1
Food
Accusative
Animal
Plural
To be
Possessive
Occupation
Dat. Pro.
Questions
Locative
Numbers
Clothes
Pres.Cont1
Time
Ablative
Colors
Dative
Time?
Postpo.
With
Conjunc.
Ques - 2
Family
- Abimin iki çocuğu var.
- Anneannem, annemin annesidir.
- Anneannen gözlük takar.
- Annem babamın eşi.
- Annem ve dayım kardeştir.
- Babaannem, dedemin karısıdır.
- Babaannesi mavi bir etek giyer.
- Babaannesi mavi bir etek giyer.
- Babam ve amcam kardeştir.
- Ben bekar değilim.
- Ben evli değilim.
- Benim beş kuzenim var.
- Benim güzel bir ablam var.
- Ben karımı seviyorum.
- Biz bekarız ama tokuz.
- Biz evliyiz ve mutluyuz.
- Dayım babamın kardeşi değil.
- Dedemin iki torunu var; ben ve abim.
- Deden teyzenin babasıdır.
- Duo, sen bekar değilsin.
- Eşim güzel.
- Halaların gidiyor.
- Halam, amcam ve babam kardeştir.
- Halam dayımın kardeşi değil.
- Halam denizde.
- İki kızım ve üç oğlum var.
- karı koca
- Kitabı onun halası yazıyor.
- Kocam kitap okuyor.
- Kuzenim, teyzemin oğlu.
- Mimar benim amcam.
- Onlar eşleri ile gidiyorlar.
- Onun eşi nasıl?
- Onun üç kuzeni var.
- Senin baban nasıl?
- Teyzelerin gidiyor.
- Teyzen annenin kardeşidir.
- Teyzen annenin kız kardeşidir.
- Torunum çok güzel.
Quant&Pron
- Adada hiç güzel kız yok.
- Bahçede herhangi bir şey yok.
- Bazı evler küçüktür.
- Biraz bira iç!
- Birçok kişi her gün bir elma yer.
- Birçok öğrenci pantolon giyer.
- Biri buraya doğru yürüyor.
- birkaç iyi adam
- Birkaç kadın denizde yüzüyor.
- Burada hiç kimse yok.
- Bütün elbiseler kırmızı mı?
- Bütün kadınlar benim arkamda.
- Evde hiçbir şey yok.
- Filler her şeyi yer.
- Hayır, hiçbir şey iyi değil.
- Herhangi biri mi yoksa hiçbiri mi?
- Herhangi biriniz parka gidiyor mu?
- Herkese ceket alıyorum.
- Herkes onu çok seviyor.
- Hiçbir şeyim yok.
- Hiç kimse güzel değil.
- Kalede kimse yok.
- Kitap biraz eski.
- O makarna çok az.
- Pastanın tümü benim.
- Tüm gazeteleri okuyoruz.
- Tüm gece kar yağıyor.
- Türkiye'de yetmiş altı milyon kişi var.
- Yağmur az yağıyor.
Adverbs
- Avukat ondan daha aç.
- Bana göre bu adam yakışıklı.
- Bazen gazete okurum.
- Bazen tuzlu çorba içer.
- Ben çoğunlukla etek giyerim.
- Ben ondan daha mutluyum.
- Biz nadiren sütlü çay içeriz.
- Biz neredeyse her hafta balık yeriz.
- Bu ev gerçekten büyük.
- Bu ev kesinlikle çok küçük.
- Bu ev oldukça küçük.
- Bu kitap gerçekten zor.
- Duo hep burada.
- Emel benim en iyi öğrencim.
- Evet, sen bile!
- Fil benden daha büyük.
- Güney daha sıcak.
- Kaplumbağalar tekrar geliyorlar.
- Kardeşim senden küçük mü?
- O çoğunlukla su içer.
- O genellikle tarih kitapları okur.
- Öğrencilerim çok iyi, özellikle Duo.
- Ona göre şunlar çok iyi.
- Ondan daha iyi değilim.
- O senden tam olarak ne istiyor?
- Özellikle kırmızı eteği istiyorum.
- Sadece kedim ve sen.
- Sen benden büyük müsün?
- Sen genellikle portakal suyu içersin.
- Sen neredeyse her sabah kahve içersin.
- Sık sık pasta yerler.
- Sık sık su içerim.
- Sonunda cuma!
- Sonunda saat üç!
- Su yeterince sıcak değil.
- Tam olarak neredesin?
- Yeterince yağ var.
- Yine geliyoruz.
Negation
- Annem bugün eve gelmiyor.
- Babam İngilizce bilmiyor.
- Beni neden istemiyorsunuz?
- Bira içmiyoruz, şarap içiyoruz.
- Biz buradayız, gitmiyoruz.
- Bu elbiseyi almıyorum.
- Bu kedi süt içmiyor.
- Bu oteli istemiyorlar.
- Bu yazarı sevmiyorum.
- Fazla zamanım yok.
- Hayır, biz artık yemiyoruz.
- Hayır, kuşlar gazete yazmıyorlar.
- Henüz gece değil.
- Hiçbir şey görmüyorum.
- Kar yağmıyor.
- Küçük çocuk henüz yürümüyor.
- Neden benimle gelmiyorsun?
- Neden hastaneye gitmiyorsun?
- Neden o kitabı siz yazmıyorsunuz?
- Neden yemiyorsunuz?
- O yazar artık kitap yazmıyor.
- Sana o ceketi almıyorlar.
- Seni seviyorum ama sen görmüyorsun.
- Yağmur yağmıyor, kar yağıyor.
- Yapmıyorum.
- Yürümüyor, koşuyor.
Nations
- Alex Alman mı yoksa Fransız mı?
- Almanlar otelde.
- Alman mısınız?
- Bakkalda mısın?
- Benim dedem İranlı.
- Bu şarkıcı Arapça biliyor.
- Farsça kolay mı?
- Fransa'da herkes şarap içer mi?
- Fransızca çok kolay!
- güzel ülkem
- İngilizce öğretmenim İngiliz.
- İngiliz yemeği
- İran büyük bir ülke.
- İran'da et yersin.
- Kardeşim Yunan.
- Müdür İngiltereli.
- O, Arap.
- O, İngiltereli.
- O İranlılar bir kitap yazıyor.
- Onun annesi Arap.
- Sen Arapça veya Farsça biliyor musun?
- Sizin diliniz güzel ama zor.
- tamamen Fransız
- Türkiye'de çok Türk var.
- Türkler Almanya'yı seviyorlar.
- Yunanca çok zor bir dil.
- Yunanistan'da güzel bir kumsal var.
- Yunanlar Yunanca biliyor.